Yaş Ayrımcılığı Bitmeli, Çünkü Yaşlı Nüfusu Artıyor

Nüfusumuzun yaşlandığını Türkiye İstatistik Kurumu verilerle ortaya koydu. Nüfusumuz giderek yaşlanıyor. Peki, yaş ayrımcılığının yasalaşması için daha ne bekliyoruz?

Yaşı ileride olan çalışanlar

Yaş Ayrımcılığı Ne Demek?

Yaş ayrımcılığı insanların yaşları yüzünden mağdur edilmelerini anlatır. İş hayatı kapsamında ele alırsak kişilerin yaşları yüzünden işe alınmamaları, terfi ettirilmemeleri, düşük ücret almaları gibi durumları içerir. Hepimizin tanık olduğu üzere ülkemizde yaş ayrımcılığı gümbür gümbür devam ediyor. İnsanlar yaşları yüzünden adeta kıyıma uğruyor.

Maalesef ülkemizdeki ‘yaş mağduriyeti’ resmi olarak hala ayrımcılık olarak kabul edilmiyor. Bu yüzden topraklarımız yaşlı bulunup işe alınmayan nitelikli insanlar ile dolu.

Yaş mağduriyetinin ayrımcılık kapsamına alınmaması için gösterilen sebeplerden biri (belki de en güçlüsü), nüfusumuzun genç olması. “Avrupa ve Amerika yaşlı nüfusa sahip, bizim nüfusumuz genç” görüşü, yaşın ayrımcılık kabul edilmemesinin temelini oluşturuyor. Ancak artık bu durum yavaş yavaş değişiyor, çünkü ülke olarak biz de yaşlanıyoruz.

Türkiye Nüfusu Yaşlanıyor

Basında farklı kaynaklarda yer alan yaşla ilgili habere 17.03.2023 tarihli euronews.com sitesinin haberiyle özetle bakalım:

Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ilişkin "İstatistiklerle Yaşlılar" çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 5 yılda yüzde 22,6 artarak geçen yıl 8 milyon 451 bin 669 kişiye ulaştı. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2022 itibarıyla yüzde 9,9'a çıktı. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2017'de yüzde 8,5 iken, 2021'de yüzde 9,9'a çıktı.

2022'de yaşlı nüfusun yüzde 44,4'ünü erkekler, yüzde 55,6'sını kadınlar oluşturdu. Nüfus projeksiyonlarında yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta yüzde 16,3, 2060'ta yüzde 22,6 ve 2080'de yüzde 25,6 olacağı öngörüldü.

Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2017'de bu kesimin yüzde 61,6'sının 65-74 yaş grubunda, yüzde 29,7'sinin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 8,6'sının 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2022'de yüzde 64,5'inin 65-74 yaş grubunda, yüzde 27,7'sinin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 7,9'unun 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı belirlendi.

Türkiye Nüfusunun Yaş Yapısı Değişti

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10'u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Türkiye'de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hızla artış gösterdi.

Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan "demografik dönüşüm" sürecinde olan Türkiye'de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmayla birlikte sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi. Çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazla.

Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden biri olan ortanca yaş da 2017'de 31,7 iken 2022'de 33,5 oldu. Ortanca yaş 2022'de erkeklerde 33,5, kadınlarda 34,2 olarak hesaplandı.

Nüfus projeksiyonlarında ortanca yaşın 2030'da 35,6, 2040'ta 38,5, 2060'ta 42,3 ve 2080'de 45 olacağı tahmin edildi.

Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı 2017'de yüzde 12,6 iken 2022'de yüzde 14,5'e çıktı.

Tüm bu bilgilerin ışığında yaş ayrımcılığı bir an önce yasa kapsamına alınmalı. Artık ‘en verimli yaşlar yaş ayrımcılığına kurban gidiyor’ diye üzülmeyelim.