Açılın; Kadın Yazılımcılar Geliyor! - II

UP School kurucu ortağı Mina İlköz ile yazılım alanında kariyer yapmak isteyen kadınlara yönelik girişimleri üzerine yapılan röportajın ikinci bölümü

UP School kurucu ortağı Mina İlköz

- Başarılı olmak için unvan değil beceri inşa etmek lazım. Siz de bu çalışmalarınızla adayların beceri inşa etmesine fırsat tanıyorsunuz.

Kesinlikle.

- Programa sadece mezunlar mı başvurabiliyor, yoksa üniversite öğrencisi; örneğin ikinci, üçüncü sınıf öğrencileri başvurabilir mi?

Program bazında değişebiliyor, genellikle son sınıf üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar diyebiliriz. Tercihen matematik, istatistik, mühendislik mezunu alıyoruz ama farklı bölümlere de açığız. Öğrenci sınavlardan, mülakatlardan geçmişse bizim için problem yok. Örneğin bir mezunumuz Siyasal Bilimler fakültesi mezunu, Data Science alanına ilgisi vardı. Mülakat ve sınavları çok iyi geçti. Programı tamamladı ve şu anda bir bankada Data Analist olarak çalışıyor. Dolayısıyla farklı alanlardan yazılım alanına geçmek isteyenler de başvurabilir.

- ‘6000’e yakın başvuru alıyoruz’ dedin. Çok fazla uygun aday varsa elemeyi neye göre yapıyorsunuz?

Sırasıyla online form, İngilizce sınavı ve teknik sınav yapılıyor. Aslında burada adaylar bir hayli eleniyor. Sonra teknik puanı yüksek olandan aşağı doğru iniyoruz. Bizim için kritik nokta şu; mevcut durumda çalışıyorsa özellikle de iyi bir firmada çalışıyorsa biz onları çok tercih etmemeye çalışıyoruz. Zaten artık o profil gelmemeye başladı. Adayların mülakatlarda verdikleri yanıtlar bizim için önemli. Aday bu alanda derin bir bilgiye sahip olmak istiyor mu? Zaman ayırabilecek mi, çünkü çok yoğun bir program.

- Şimdiye kadar bu program sayesinde kaç kişiyi işe yerleştirdiniz?

Şimdiye kadar toplamda 150 öğrenci mezun oldu. Önümüzdeki aylarda iOS Developer, Android Developer, Frontend Developer ve RPA Developer pozisyonlarında mezun vereceğiz.

- Şu ana kadar hangi firmalarla çalıştınız?

Oradaki iş modelinden de kısaca bahsetmek isterim. UP School iki modelde çalışıyor. İlki program partnerliği. Program partnerliği Getir, Hepsiburada, Ford Otosan ve Akbank’la yaptığımız bir model. Bu şirketlerin ortak noktası yoğun yazılımcıya ihtiyaç duymaları. Bu şirketler bize eğitim program ücretinin tamamını ödüyorlar ve sonrasında programdan mezun olan kişileri işe alıyorlar. İkinci modelimiz; işe alım partnerliği. Şirketler anlık yazılımcı ihtiyacında bu modeli tercih ediyor ve UP School’a bir danışmanlık bedeli ödüyor. Şimdiye kadar Getir, Hepsi Burada, Coca Cola İçecek, Ford Otosan, Akbank, Anadolu Sigorta, Ödeal, Unilever gibi Türkiye’deki e ticaret otomotiv, bankacılık, gibi farklı sektörlere yerleştirme yaptık.

- Kariyerine ara vermiş ya da kariyer molası vermiş kadınlarla henüz çalışmıyorsunuz değil mi?

Evet şu anda çalışmıyoruz ama değerlendirdiğimiz bir hedef kitle.

- Planlarınızın içinde olmasına sevindim, çünkü kadınlar açısından önemli bir konu. Bu konuda takdir edilecek çalışmalar yapan firmalar da var. Mesela geçmişte yürüttüğü projeyle Vodafone’dan kariyerine ara veren kadınlara büyük destek gelmişti.

Evet bu tarz çalışmalar çok kıymetli.

- Gelecek için başka ne planlarınız var?

Bu yıl iOS Developer, Backend Developer gibi sektörün ihtiyacı olan farklı başlıklarda da programlar açacağız. Yakın zamanda yatırım haberimizi açıklayacağız. En büyük önceliğimiz öğrenci sayısını ve istihdam edilen mezun sayılarını artırmak olacak.

- Benim soracaklarım bu kadar. Senin ilave etmek istediklerin varsa onları da almak isterim.

Biri şirketler için biri öğrenciler için iki çağrıda bulunabilirim. Öğrenciler için şunları söylemek isterim: bu yıl daha fazla programımız olacak. Web sitemiz upschool.io takip edebilirler. Açtığımız programları sosyal medya hesaplarımızda da duyuruyoruz hemen. Bizi oradan da takip edebilirler. Şirketler için şunları söylemek isterim: RPA Developer, Frontend Developer, Data Analyst, iOS ve Android Developer veya farklı alanlarda yazılımcı arıyorlarsa birlikte çalışabiliriz. Bana LinkedIn üzerinden de yazabilirler. İşe alım partnerliği veya program partnerliği şeklinde olabilir.

Eskiden şirketler bir kampüse gidip, kendi şirketlerini tanıtıp işe alım yapıyordu. Ama artık trendler değişti. Eğitim programı sonrasında yetişmiş, kurumsal hayatı tanıyan ve adapte olmuş kişilerin işe alınması daha gündemde. Aslında şirketler için pre-assessment yapıyoruz. Düşünün ki 4-5 ay boyunca öğrenciyle beraberiz; onu seçiyoruz, bir kademeden geçiyor ve üç dört ay eğitim alıyor. Sonra şirketlerin karşısına çıkıyor. Bu da şirketlere maddi manevi kazanç sağlıyor. Doğru kişiyi bulmak için zaman harcamıyorlar, ilan vermiyorlar.

- İşe alım sürecinde zaman ve enerji tasarrufu yaratmış oluyorsunuz yani.

Tam dediğiniz gibi. Bu yüzden şirketlerle görüşmeyi çok isteriz.

- Adayların programa katılmaları için para ödemesi gerekiyor mu?

Bu yeni denediğimiz bir model. Son RPA programımızda denedik. UP School’un sürdürülebilir bir iş / model haline gelebilmesi için öğrencilerden de gelir alması gerekiyor, bunu gözlemledik.  Türkiye’de ilk kez yeni mezunlara özel bir finansman modeli çıkardık. Şöyle ki; öğrenci UP School’un tüm süreçlerini tamamlıyor, mülakattan başarılı bir şekilde geçiyor ve UP School öğrencisi oluyor. Sonrasında anlaşmalı olduğumuz bankalara gidiyor. Öğrenci anlaşmalı olduğumuz bankalara gidip eğitim programının ücretini kredi olarak çekiyor. UP School’a ödeme yapıyor. Öğrencinin cebinden bir şey çıkmamış oluyor.

- Bankaya borçlanmış oluyor.

Evet. Üç ay eğitim döneminde ve sonrasındaki üç ay yerleştirme döneminde hala öğrencinin cebinden para çıkmamış oluyor. Ama eğitim ücretini kredi sayesinde karşılamış oluyor. Öğrencinin işe yerleştiği aydan itibaren 18 ay boyunca bankaya ödeme yapmış olmasını istiyoruz. Yani öğrenci cebinden para çıkmadan eğitim almış ve işe yerleşmiş oldu. Maaşını aldığı aydan itibaren 18 boyunca da ödemesini yapabilir halde oluyor.

- Öğrencilerinizin iş bulma garantisi var mı? Yani iş bulamadıklarında kredi nasıl ödeniyor?

İşe girerse krediyi aday ödüyor, giremezse o krediyi biz ödüyoruz. Şu ana dek bir ay içerisinde öğrencilerimizin %89’u işe yerleşti. 

- Siz de elinizi taşın altına koymuş oluyorsunuz.

Evet kesinlikle. Programı bitirme ve başarılı olma noktasında bu model öğrencilerin motivasyonunu da artırmış oluyor. Bir yandan kendisi de iş arıyor zaten. Normalde öğrenci münferit olarak bankaya gittiğinde bu krediyi alamıyor ama bankayla anlaşmamız sayesinde bu sorun halledilmiş oluyor. Bir hafta boyunca herkes bulunduğu şehirdeki şubeye gitti. Ben bir hafta boyunca call center agent gibi çalıştım (gülüşmeler). Bankaların haberdar olması benim tahminimden daha uzun sürmüş, o yüzden ben bir hafta banka şubeleri ve öğrencilerle iletişim halindeydim. İlkler hayata geçerken böyle şeyler olabiliyor.  İşin güzel tarafı 2022’de bu modeli daha artırmak istiyoruz.

- Ne güzel bir girişim, emeklerinize sağlık. Yolunuz açık olsun. Verdiğin bilgiler için de teşekkür ederim.

Kendimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için biz çok teşekkür ederiz.