Girişimcilik Yolunda Başarı Nasıl Gelir? - I

Pek çok beyaz yakalının hayalini süsleyen “girişimci olmak” nasıl bir yol? Sadece istemek veya “Bu işte çok para varmış, öyleyse biz de yapalım” deyip işe başlamak başarı getirir mi? Konuyu, girişimciliği sabır ve sürekli öğrenme süreci olarak gören, işin ehli Barış Özistek ile konuştuk. Özistek’in girişimcilik üzerine unvanları say say bitmiyor; StartersHub’ın kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi, İnsan Kaynakları firması Hugent’ın kurucu ortağı, Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Girişimcilik Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi, Boğaziçi Ventures CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi. Çoğu kişinin merak ettiği sorulara dolu dolu yanıt bulduğum bir röportaj oldu. Girişimci olmak isteyen kişilerin neye ihtiyacı var? Girişimci olanlar yolda nelerle karşılaşıyorlar? Bu yolda tecrübe ne kadar önemli? Girişimci olmak isteyenlere önerileri neler? “Sadece para kazanmak için girişimci olunmaz” diyen Özistek’in ilham veren, yol açan açıklamalarını haydi hemen okuyun.

Hugent kurucu ortağı Barış Özistek

- Merhaba Barış, hoş geldin. Mevcut işinden sıkıldığı ya da etrafındaki birilerine özendiği için girişimcilik hayali kurmakla, bu yola çıkabilmek için somut adım atabilir halde olmak farklı. Yani bizim gerçeğimiz ve asıl gerçekler birbirinden farklı olabiliyor. Girişimci olmak isteyenlerin somut gerçekler üzerine ayaklarının yere basmasının önemi konusunda neler söylersin?

Girişimci olmak trend haline geldi. Bir açıdan iyi bir şey fakat girişimci olmak isteyenin nasıl bir yolculuğa çıktığını iyi anlaması, analiz etmesi gerekli. Bir yerde çalışırken hata yaptığınızda ya da kötü performans sergilediğinizde başınıza gelecek en kötü şey işten atılmaktır. İşten atılmak ya da istifa etmek aslında bireyin mücadelesinin sonlanması, temiz bir sayfa açıp yeniden başlamak anlamına gelir. Girişimci olduğunuzda sizi işten atacak kimse yok, her türlü iş ve zorlukla mücadele etmeniz gerekiyor. Profesyonel çalışırken yönetim sürekli "Kendini geliştir" derken girişimci geliştirmek zorunda kalır.

Girişim zor bir yolculuk, korkmak lazım demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Girişimci olmak demek keyifli ve zor günlerle boğuşmak, sürekli kendini geliştirmek, öğrenmek ve uygulamak, yaptığın işe süper hakim olmak, onu rüyanda görüp yaşamak, kısacası içselleştirmek demektir. Bunlar olmadan sadece para kazanmak için girişimci olunmaz.

- 30’undan sonra sil baştan kariyer düzenler olsa da genel olarak ileri yaşlarda yeni bir kariyere özellikle de girişimci olarak başlamak kolay değil. İş yaşamına girişimci olarak devam etmek isteyen kişilerin öncelikle neye ihtiyacı var?

Kolay değil fakat doğru profil, deneyimli kişilerin girişimci olması. “İş hayatını anlamaya ihtiyaçları var” diyebilirim. Başarı nasıl gelir? Para nasıl kazanılır? İş modeli sıfırdan nasıl tasarlanır? Ürünü kim kullanacak? Kim neden satın alacak? Başarılı olmak için kritik faktörler nedir gibi soruları cevaplamaları, ihtiyaç duydukları ek bilgileri biriktirmeleri, kısacası hazırlık yapmaları gerekli.

Hayattan ne beklediklerini tanımlamaları da önemli. “Sabah işe gideyim, akşam da vakitli dönüp ailemle vakit geçireyim” diyorlarsa kurumsal hayatta devam etmeleri lazım. “Uzmanı olduğum konular üstüne yoğunlaşacağım, diğerleri ile ilgilenmem” diyorlarsa girişimci olmamalılar ya da mutlaka ilgilenmedikleri işleri yapacak bir ortak (çalışan değil) bulmaları doğru olur.

Pek çok farklı başlık sayabilirim fakat en tepeye koyacağım, ilişkilere ihtiyaçları olacağıdır. İlk yatırımı bulmak, en yeni ürünlerini satmak, tavsiye almak için hep ilişkiye ihtiyaçları olacak.

- Kişilerin iş yaşamında bildiği sularda yüzerken bir değişikliğe gitmelerinin mutlaka zor tarafları da var. Evet, 25 yıl sonra bambaşka bir kariyer rotası çizenler de var, ancak kolay olmadığı aşikar. Girişimci olarak yola çıkanlar yolda nelerle karşılaşıyorlar?

Sosyal hayatlarına çok çok az vakit kaldığını görüyorlar. Daha önce deneyimlemedikleri bir mücadele içine giriyorlar. Özellikle kurumsalda uzun yıllar yönetici olarak geçiren kişiler çok iyi bildikleri alanların yeterli olmadığını görüyor, kariyerlerinin ilk yıllarına dönmüş gibi hissediyorlar.

Her gün tamamen sorumlusunun kendileri olduğu, fakat çok sayıda kontrol ettikleri ve edemedikleri etkene bağlı olan bir macera yaşıyorlar.

Not: Röportajın devamı yarın.