Depremde İşe Gelmeyen Çalışanını Çıkaran Kurum Haklı mı?

6 Şubat’taki depremler sebebiyle şehir merkezinden ayrılan çalışan, çağrıldığı halde üç gün işe gidemediği için işten çıkarılmıştı. Mahkeme konuyla ilgili kararını verdi.

Depremde işe gidemediği için işten çıkarılan çalışan.

İşten Çıkarmalar

Oldukça hassas ele alınması gereken işten çıkarma konusu maalesef bazen Arap saçına dönüyor. Başarılı işten çıkarma örnekleri duyduğumuz gibi oldukça acemi bir şekilde ele alınan vakalar da duyuyoruz. Hem kurumun hem çalışanın “Ben haklıyım” dediği, uzlaşmanın olmadığı yerlerde son noktayı kanun koyuyor. Örneğin; Cuma namazına gittiği için işten çıkarılan çalışanla ilgili mahkeme emsal karar verdi.

Bir başka vakada kar yağdığı için işe gidemeyip işten çıkarılan çalışan için mahkeme kararı verilmişti. Şimdi de 6 Şubat’taki depremler sebebiyle işe gidemediği için işten tazminatsız çıkarılan çalışanla ilgili mahkeme kararını verdi. 19 Mart 2024 tarihli sozcu.com.tr sitesinin konuyla ilgili haberine özetle bakalım.

Kent merkezinde oturan işçi, depremlerden sonra ailesini alarak Kahramanmaraş'taki köyüne gitti. Çalıştığı fabrikadan 13 Şubat'ta işe çağrılan Ö.E, evinde hasar tespit çalışmaları yapılmadığını ve ailesinin yanında kalması gerektiğini belirterek süre istedi ancak olumlu yanıt alamadı. İşe 3 gün sonra giden Ö.E, devamsızlık nedeniyle işten çıkarıldığını öğrenince yaklaşık 5 yıllık tazminatını alabilmek için hukuk mücadelesi başlattı.

Karar Açıklandı

Gaziantep 6. İş Mahkemesi'ndeki yargılamanın ardından karar açıklandı. İş Kanunu'na göre "işçinin haklı bir sebebe dayanan devamsızlığının maruz görülmesi gerektiği" hatırlatılan kararda, şu ifadeler yer aldı:

"İşçinin 13-16 Şubat 2023 tarihlerindeki devamsızlığı mazur görülebilir olarak değerlendirilmiştir. Dosya arasında bulunan Çevre İl Müdürlüğü cevabi yazısında da açıklandığı üzere davacının Gaziantep'te bulunan evinde hasar tespit çalışmaları 19 Şubat 2023 itibarıyla yapılabilmiş ve konutun az hasarlı olduğu anlaşılmıştır. Bu hal ve şartlarda davacının ailesi ile birlikte henüz hasar tespit çalışması dahi yapılmayan eve gelip işine devam edebilmesine de imkan görülmemiştir. Bu nedenle işverenin sunduğu devamsızlık tutanakları dikkate değer görülmemiştir. Kaldı ki işçi, beyanına ve hayat tecrübesine göre makul olduğu değerlendirilen depremin etki ve şokunu atlatıp ulaşım imkanının başladığı 17 Şubat itibarıyla işe geldiği ve çalıştığı hususu sabittir."

Kararda, işveren tanıklarının işçinin 17 Şubat'ta "bir daha işe gelmeyeceği" yönünde sözlü beyanlarda bulunduğu belirtilen kararda, "5 yıla yakın kıdemi olan işçinin durduk yere ve hele de şehir ve ülke gündeminde deprem gibi olumsuz bir etki var iken kıdem ve ihbar tazminatını yakacak ve işsizlik ödeneği de alamayacak bir şekilde iş akdini sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmiştir.

Söz konusu tarihlerdeki devamsızlığın makul ve mazur görülebilecek nedenlere dayalı olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle de işverenin iş akdini haklı gerekçeyle sona erdirdiği ispat edemediği kabulüyle davacının bilirkişi raporu ile hesap edilen kıdem ve ihbar tazminatı ödemesine hükmedilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

İşçi, yaklaşık 70 bin lira kıdem tazminatını faiziyle birlikte almaya hak kazandı.