Bir Ömre Kaç Kariyer Sığar?

NASA’da astronot, Harvard’da doktor, orduda komando olmak…

Kariyer yolculuğundaki kulvarlar

Farklı Bir Kariyer Mümkün

Yaptığı işin gerçekte yapmak istediği iş olmadığını fark edip rotayı farklı yerlere kıranların hikayelerini okuyoruz, duyuyoruz. Bu minvalde 25 yıl sonra bambaşka bir kariyer’ başlıklı yazıda Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu’nun ilham veren kariyer öyküsünü, ‘30’undan sonra sil baştan kariyer’ başlıklı yazıda Hale Caneroğlu’nun şöhreti bırakıp bambaşka bir kulvara geçiş hikayesini yazmıştım.

Bu seferki örnek bir ömre bir iki değil pek çok kariyer sığdırabilmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Özellikle işe alım yapanların ön yargılarını kırabilmesi anlamında güzel bir örnek. Wikipedia’dan hayat hikayesini okuyabileceğiniz Jonny Kim, 37 yaşına sığdırdığı üç farklı meslekle bütün kariyer ezberlerini bozuyor.

Internette farklı sitelerde de yer alan bilgilere göre, liseden sonra deniz piyadesi olan Kim kısa sürede askeri alandaki başarısıyla öne çıkıyor ve özel komando timi olan Navy Seal’e keskin nişancı olarak katılıyor. Fakat aslında orduya girmek onun için amaç değil sadece bir araç, çünkü gerçek isteği doktor olmak. Orduya girmesinin sebebi ise okuyabilmek için para biriktirmek.

Hayallerinin Peşinde

Neticede amacına ulaşıp gereken parayı biriktiriyor. Ordu görevinden dönen Kim, önce San Diego Üniversitesi’nin matematik bölümünden mezun oluyor. Ardından da Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora eğitimini kazanıyor.

Doktorluk görevini sürdürürken NASA’nın astronot seçmelerini açtığını duyuyor ve başvuruda bulunuyor. 18 bin kişi içinden seçilip 12 kişilik ekibe dahil oluyor. Üçüncü kariyerine NASA’da astronot olarak başlayan Jonny Kim, sıra dışı bir örnek olmakla birlikte insan kapasitesinin neler yapabileceğinin de açık seçik kanıtı.  

Kim, tüm bunları 37 yıllık ömrüne sığdırmış. İlerleyen yıllarda belki de kariyer hikayesine yeni eklemeler yapacak. Onun hikayesi bize, fırsat verildiğinde insan potansiyelinin neleri başarabileceğini gösteriyor. Yeter ki yengeç sepeti sendromu ile "yapamazsın" diyenlere prim vermeyelim. Yeter ki ön yargılı olmayalım.