Mizahın Yadsınamaz Gücü

Kaan Sekban iş yaşamının gözden kaçan saçmalıklarına adeta büyüteç tutmuş.

Kaan Sekban

İronik Bakış Açısı

Uzun bir bilet kovalamacasından sonra, nihayet gidip izleyebildim Kaan Sekban’ı. Malum, gösteri biletleri bir hayli önceden tükeniyor.

İş hayatını, anılarını, yaşadıklarını ironik bakış açısıyla anlattığı gösterisi pek eğlenceliydi doğrusu. İş hayatının rutini olarak sorgulamadan kabullenilen ve uygulanan saçmalıklar, büyütülüp sahneden bize aktarılınca, olayın veya davranışın anlamsızlığı net bir şekilde görünüyor. Kaan Sekban iş yaşamının gözden kaçan saçmalıklarına adeta büyüteç tutmuş. 

Kaliteli Mizah

Yöneticileri ve yöneticilerin çalışanlarına güzide yaklaşımlarını bir güzel dolamış diline. Çalışanların gelişimini baltalayan yöneticiler de nasibini alıyor haliyle Kaan Sekban’dan. İnsan izleyince “müdürsüz yönetim mümkün mü?” diye soruyor kendine.

Mizahın yadsınamaz bir gücü var. Gösteriyi izledikten sonra (ki skeçlerini izledikten sonra da) kaliteli mizahın harika bir eleştiri biçimi olduğunu bir kez daha gördüm. Bu gösteriyi ele alacak olursak, iş yapış biçimlerine, yönetim anlayışlarına yönelik nefis eleştiriler var içinde.

Mizah aynı zamanda çok da eğlenceli bir öğrenme yöntemi. Düşünsenize insan kendi yaptığı hatayı fark ediyor ve kabulleniyor, hem de gülerek. Kim bilir belki de izleyenler iş yaşamının içinde sorgulamadan sergilediği tavır ve davranışlarına ayar çeker bundan sonra. Belki körü körüne yaptıklarını sorgularlar.

Velhasıl kendine has beyefendi üslubuyla küfürsüz, belden aşağı konuşmadan güldürdü bizi Kaan Sekban. İşini severek yapmak ne güzel sonuç veriyor. Ne güzel, ne özgün bir renk oldu Türkiye’de.

Özellikle çalışma hayatının içinde olanlar, henüz izlemediyseniz izleyin derim. Kendinizden, iş yaşamınızdan bulacağınız ve güleceğiniz pek çok şey var çünkü.