ABD’deki birkaç üniversitenin iş birliği ile yapılan araştırma ile iş yerinde yorgunluğu önlemenin iki etkili yoluna işaret edildi.

İş Yerinde Yorgunluk ve Stres
Forbes toksik patronla baş edebilmek için 5 yöntem olduğunu açıklamıştı. Esas olan elbette bu yöntemlere ihtiyaç bırakmayacak bir kurum kültürü inşa etmek. Sürdürülebilir insan yönetiminin temeli de bu olmalı. Liderlerin sadece iş delege eden değil, anlayan kişi olması gerekiyor. Davranışsal destek, sadece ekip içinde değil, yönetici-çalışan ilişkisinde de kritik önemde.
Toksik iletişimin olduğu ortamlarda çalışanlar yalnızlaştıkça daha fazla tükenmişlik yaşıyor. Bu da hem duygusal hem fiziksel bir yorgunluk haline dönüşüyor. Stres ve yorgunluk da beraberinde geliyor. Biliyoruz ki iş yeri stresi hata yapmayı artırıyor.
İşteki Yorgunluk Üzerine Araştırma
Yorgunluk, sadece fiziksel değil; zihinsel ve duygusal olarak da çalışanların performansını düşüren en büyük risklerden biri. İş dünyasında başarı yalnızca teknik becerilere değil, aynı zamanda çalışanların iyi oluşuna da bağlı. ABD'deki Wake Forest Üniversitesi, Virginia Commonwealth Üniversitesi (VCU) ve Northeastern Üniversitesi'nden araştırmacılar, iş yerinde yorgunluğu azaltmanın iki temel yolu olduğunu bilimsel verilerle ortaya koydu.
Yorgunluğu azaltan 2 temel etken:
- Mikro molalar vermek
- Yönetici desteği almak
Araştırmacılar, bu 2 temel unsurun günün sonundaki yorgunluğu azaltmakla beraber uyku kalitesi ve ertesi gün enerjisi üzerinde de olumlu etkileri olduğunu tespit etti. 2 yöntemin aynı anda devreye sokulması yorgunluğa karşı savaşta en etkili yöntem olarak sunuldu.
Araştırmacılar, 179 katılımcıyla daha yorgunluk ve mikro molalar üzerine kontrollü bir deney düzenledi. Öncesinde de 44 muhasebeciyle çalışma alışkanlıkları hakkında anket yaptı. Araştırma hem mikro molaların hem de düzenli süpervizör desteğinin yorgunluğu azalttığını ortaya koydu.
Araştırmacılar yayınladıkları makalede, “Kamu muhasebecileri rutin olarak son teslim tarihi baskısı, uzun saatler ve önemli iş yükleri yaşamakta ve bunlarla mücadele etmektedir” diye yazdı.
“Bu iş talepleri, kısa vadede denetim kalitesini olumsuz etkileyebilecek ve uzun vadede işten ayrılmaları artırabilecek yüksek düzeyde yorgunluk ve tükenmişliğe yol açmaktadır.”
Araştırmacılar, etkili mikro molaların bir dakika kadar kısa olabileceğini söylüyor: kısa bir kahve molası, minik bir haber makalesi okumak ya da esneme hareketleri yapmak örnek olarak verilebilir. Bu arada süpervizör desteği, çalışanları kontrol etmeyi, yardım teklif etmeyi ve yaptıklarını takdir ettiğini göstermeyi gerektirebilir.
Araştırmacılar: “Firmalar bu stratejileri uygulayarak hem çalışanların refahını hem de denetim kalitesini artırabilir ve nihayetinde daha sürdürülebilir ve üretken bir çalışma ortamını teşvik edebilirler” diyor.
Sciencealert’de yayınlanan araştırmaya buradan ulaşabilirsiniz.
Çalışanlara Destek
Office Freedom isimli ajans tarafından yapılan bir araştırma ile ofis çalışanlarının en verimsiz olduğu saati öğrenmiştik. Verimliliğin düştüğü bu zaman dilimlerinde davranışsal ve duygusal destekler daha da kıymetli hale geliyor. Bu saat diliminde yukarıdaki önerileri uygulamak daha da kıymetli hale geliyor.
Yorgunluk, ölçülemeyen ama sonuçları hissedilen bir iş riski. Bu riski azaltmak için teknolojik değil, insani çözümlere ihtiyacımız var. Davranışsal ve duygusal destek sunulan bir çalışan yalnızca üretken olmaz; aynı zamanda markanın sürdürülebilirliğine de katkı sağlar.
İnsan faktörünü ihmal etmeyen şirketler geleceğin kazananları olacak.