Çinli İşsiz Gençler “Çalışıyormuş Gibi” Yapıyor

Çin’de işsiz gençler arasında yeni bir trend ortaya çıktı: Maaş almadan, hatta para ödeyerek ofise gidip çalışıyormuş gibi yapmak.

Ofis kiralayıp işe giden Çinli işsiz gençler

Çin Ekonomisinde Daralma ve Genç İşsizliği

BBC Türkçe’nin 11.08.2025 tarihli haberine göre, Çin ekonomisinde son yıllarda yaşanan yavaşlama, özellikle gençler için istihdamı zorlaştırdı. İşsizlik oranı %14’ün üzerinde seyrediyor. Bu durum, yeni mezunların iş bulma süresini uzatıyor ve işsizliği sosyolojik bir baskıya dönüştürüyor.

“Pretend To Work” Şirketleri

Artık birisinin ofis masasında çektirdiği fotoğrafı bile görmek onun gerçek bir işi olduğunun kanıtı değil. Bizim gerçeğimiz ve asıl gerçekler birbirinden çok farklı olabilir. Size fotoğrafı gönderilen ofis tamamıyla bir kurgudan ibaret olabilir.

BBC Türkçe’nin haberine göre, “Pretend To Work Company” gibi işletmeler, günlük 30–50 yuan karşılığında işsizlere ofis ortamı sunuyor. Bilgisayarlar, toplantı odaları ve sosyalleşme alanlarıyla adeta gerçek bir işyeri deneyimi yaşatıyorlar. Yani işsiz gençler bir ofise gitmek için para veriyor.

Bu şirketlerin sunduğu hizmetler yalnızca “masa kiralamak” değil. Asıl satılan şey, aidiyet, disiplin ve haysiyet duygusu. Nitekim Dongguan’daki bir girişimci, “Sattığım şey bir masa değil, işe yaramaz bir insan olmamanın onuru” diyerek meseleyi özetliyor.

İşsiz gençler:

  • Evde beklemek yerine ofis ortamına para ödeyerek gidince kendilerini daha disiplinli hissediyor.
  • Bu ofislerde günlerini geçirerek hem iş arıyor hem de sosyal çevre ediniyor.

Bu tablo, iş dünyasının gençler için yeterli fırsat yaratamadığının da göstergesi.

İşsizliğin Psikolojik ve Sosyal Yansımaları

İşsizliğin sadece ekonomik değil, psikolojik sonuçları da var. Gençler, işsiz kaldıklarında toplum baskısını daha yoğun hissediyor. Ailelerine işsiz olduklarını söylemek istemeyenler, bu sahte ofislerde çekilen fotoğrafları “çalıştıklarının kanıtı” gibi kullanıyor.

Bu ofislerden birinin sahibi olan Feiyu, müşterilerinin:

  • %40'ının staj deneyimlerini okullarına kanıtlamak için fotoğraf çekmeye gelen yeni üniversite mezunları
  • %60'ının e-ticaret şirketlerinde çalışanlar ve dijital göçebe olan serbest çalışanlar
  • Ebeveynlerinin baskısından kurtulmak için gelenler (az sayıda kişi)

olduğunu söylüyor. Bu ortam, bireysel gelişim için de fırsata dönüşebiliyor. Yapay zeka becerilerini geliştiren Zhou’nun hikâyesi, işsizliğin öğrenme isteğiyle birleştiğinde pozitif sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.

İnsan Kaynakları Açısından Çıkarılacak Dersler

İK yöneticileri için bu gelişme dikkat çekici. “Çalışıyormuş gibi yapma” eğilimi, aslında gençlerin işe, disipline ve üretkenliğe duyduğu ihtiyacı açığa çıkarıyor. Neler yapılabilir diye düşündüğümüzde ilk akla gelenler:

  • Şirketler gençlere staj ve proje tabanlı görevler sunarak bu boşluğu doldurabilir.
  • Eğitim ve iş piyasası arasındaki uyumsuzluğu giderecek beceri programları geliştirilebilir.
  • Uzaktan çalışma ve esnek istihdam, gençler için daha cazip hale getirilebilir.

Öte yandan, işsizliği gizlemek için sahte yollar arayan gençler, gelecekte iş piyasasına karşı daha güvensiz olabilir. İK departmanlarının bu hassasiyeti görmesi önemli.

Yeni Nesil Çalışma Kültürü: Gerçek mi, Simülasyon mu?

Bu tablo, yeni bir soruyu gündeme getiriyor: İnsanlar üretmek yerine sadece üretim atmosferini mi satın alıyor? Bu durum bir çaresizlik göstergesi mi yoksa yaratıcı bir adaptasyon mu?

Burada hangi açıdan baktığınızın farkında olmak önemli. Çünkü kimileri için bu sahte ofisler bir aldatmaca gibi görünürken, kimileri için yeni bir başlangıç noktası olabilir.

Şu anda gençlerin para vererek “işe gidiyor gibi” yapması sadece Çin’de karşımıza çıkan bir durum. Bizim gibi işsizlik sorunu yaşayan ülkelerde de benzer durumlar yaşanacak mı? Malum OECD ülkelerinde işsizlikte zirveye oynuyoruz. Global ölçekte özellikle istihdam krizlerinin yaşandığı toplumlarda nasıl yankı bulacağını sanırım zaman gösterecek.