Çevik Şirketin Can Bulmuş Hali; L’Oréal - I

Pandeminin işlerini etkilemesine izin vermeyen, alkışlanacak bir yönetim anlayışına sahip L’Oréal Türkiye. İnsan Kaynakları Direktörü Demet Akman kurum içinde ‘Dijital gelişim’ ve ‘Esnek öğrenme’ kapsamında neler yapıldığını anlattı. Sanki bir kozmetik firması değil de, bir teknoloji devinin İnsan Kaynakları Direktörüydü konuştuğum. Sanki birileri önceden pandemiyi kulaklarına fısıldamış ‘Bakın, birkaç yıl sonra pandemi olacak, ona göre hazırlıklarınızı yapın’ demiş de hazırlanmışlar gibi. CEO’nun ön görüsüyle teknolojiyi işlerine dahil etmeye çok önceden başlamışlar, hem de tüm kademelerde. Geçirdikleri dijital transformasyonu, yaptıklarını, çalışmalarını büyük bir samimiyetle anlatan Akman’ın anlattıkları içerisinde kurumunuza ışık tutacak, yol gösterecek çok şey var. Hani ‘çevik organizasyon’ diye çokça konuşuyoruz ya bu dönem, işte o çevik organizasyonun can bulmuş hali L’Oréal. Vizyoner bir CEO, harika dijital uygulamalar, çalışkan adanmış bir İnsan Kaynakları. Son derece keyif aldığım, ‘iyi ki böyle firmalar var’ dediğim ve sizlerle bir an önce paylaşmak istediğim bir röportaj oldu. Buyurun sizler de okuyun.

L’Oréal Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Demet Akman

- Hoş geldin Demet.

Hoş bulduk. Davet ettiğin için çok teşekkür ederim Nurdan’cığım.

- Rica ederim. Ben de geldiğin için çok teşekkür ederim Demet’ciğim. Seninle yaptığımız ön konuşmada L’Oréal bünyesinde uygulanan öğrenme ve gelişim uygulamalarınızdan bahsetmiştin. Bahsettiğin uygulamalarınızın içinden “Digital Upskilling” (Dijital Beceri Gelişimi) ve “Esnek Öğrenme” uygulamanızı konuşmak isterim seninle. Bu çalışmalarınızdan bahseder misin?

Tabii. ‘Esnek öğrenme’ çalışanların kendilerinin seçebilecekleri bir platformun olması. Burada çok geniş kapsamda seçenek sunabiliyoruz. Öğrenmede klasik ‘70-20-10’ bence önemli bir strateji. Kişilerin gelişimi anlamında koruduğumuz ‘on the job’ (iş yaparken) öğrenmenin de öncelikli olduğu bir öğrenme stratejimiz var. Bunu kişilere verilen geribildirimlerle desteklemekteyiz. % 10 grubuna eskiden ‘yüz yüze eğitimler’ veya ‘sınıf içi eğitimler’ diyorduk. Şimdi bildiğin gibi bunların hepsi ‘on line’a döndü. Ana yelpazemiz bu. Elbette bu, pek çok şirket için de kullanılan ana bakış açısı. Burada odaklanacağımız önceliklerimiz ‘iş stratejimiz’. İş stratejimiz için belirlediğimiz öncelikler nelerdir? Örneğin bizim için dijital çok öncelikli ve önem verdiğimiz konulardan bir tanesi. Bu pandemiden önce de böyleydi. Sadece pandemiyle beraber e-ticaretin patlamasıyla gündeme gelen bir konu değil. Biz buna çok çok daha öncesinden başladık. Bu konuda CEO’muzun söylediği çok güzel bir söz var, 10 seneyi geçti. Dijital bu kadar hayatımızın ve iş dünyasının içinde değilken bizim CEO’muz “Dijital mutlaka işin kendisi olacak” demişti. Yani ‘Cherry on the cake’ (Pastanın üzerindeki vişne) değil pastanın kendisi.

- Pandemi öncesinde L’Oréal’de evden çalışma, çevrim içi eğitimler gibi son bir yılda yoğunluklu kullanılan uygulamalar var mıydı?

Evet vardı. Pandemi öncesinde de evden çalışma vardı. Sadece bu kadar fazla değildi. Ayda iki gün gibi bir uygulamamız vardı. “Biz bunu nasıl artırabiliriz” diye düşünürken pandemi patladı ve çok hızlı karar aldık. Hemen ertesi gün “evlerden çalışmaya geçiyoruz” dedik. Gerçekten çok hızlı geçebildik Nurdan. Bence organizasyon çevikliği ve alt yapının hazır olması çok önemliydi. Biz şu anda Microsoft Teams kullanıyoruz ama öncesinde zaten Microsoft Teams kullanmaya başlamıştık. Hazırlıklı olduğumuz için çok hızlı geçebildik.

Bununla beraber kişilerin on line’ı kullanarak aldıkları eğitimler vardı. On line eğitimlerimizi koyduğumuz “My Learning” diye bir platformumuz var. Bu platformda inanılmaz geniş bir yelpazede eğitim programı var. Kişiler kendileri de seçim yapabiliyorlar. Bunun yanı sıra zorunlu olarak alınması gereken eğitimler de var. Örneğin; kişinin kendi ilgi alanıyla ilgili olan eğitimler, uyum, kişisel verilerin korunması, etik konular gibi zorunlu eğitimler olabilir. Bunun dışında farklı bir yelpazeden seçebildikleri eğitimler var. Bu eğitimlere istedikleri an istedikleri yerden, ister bilgisayarlarından ister cep telefonlarından veya Ipad’lerinden girebilme imkanı sağlıyoruz. Bu hakikaten çok güzel bir uygulama. Coursera.org’u biliyorsundur. Coursera çok güzel programların olduğu ve pek çok saygın üniversite ile iş birliği yaparak sertifika veren bir e-öğrenme platformu. Bu platform gelişim için çok geniş bir yelpaze sunuyor; esenlik programlarından çeşitlilik ve kapsayıcılık sertifikasyon programına, yapay zeka öğrenmeye kadar. L’Oréal de Coursera ile yaptığı işbirliğiyle, çalışanlarına geniş bir yelpazede sertifikasyon programı alabilmelerini sağlıyor. Bu platformumuz zaten vardı; ancak evden çalıştığımız bu dönemde çalışanların istedikleri zamanda ve istedikleri yerde farklı eğitimler için daha fazla zaman ayırabilmeye fırsatları oldu. Onun için de bu dönem on line eğitim saatlerimiz %300 arttı. Bu inanılmaz.

- Pandemide 1,5 yıla yaklaşmışken şu anda bile hala çevrim içi eğitimleri sorgulayan firmalar var. Pandeminin başında bu çekinceleri anlarım; kurumun alt yapısı yoktur, hazırlığı yoktur, üst yönetim vizyoner değildir gibi sebepler olabilir. Ancak 1,5 yıla yaklaştığımız, iş yapış biçimlerinin evrildiği şu zaman dilimi itibarıyla bu sorgulamayı anlamakta güçlük çekiyorum. Çalışanlarınız bu anlamda oldukça avantajlılar.

Kesinlikle. Çalışma sistemi bir süre böyle gidecek ve hibrit olacak. Sadece çalışmaktan bahsetmiyorum. Bence eğitimler de hibrit olmaya başlayacak. Bu ortamı ve platformu neden kullanmayalım ve devam etmeyelim? Biz bunu kullandık ve kullanmaya da devam ediyoruz. Bunun paralelinde pek çok şey daha yaptık. Çeşitlilik ve kapsayıcılık atölyeleri düzenledik ve online verebildiğimiz için hızlı bir şekilde organizasyonun % 70’inden fazlasına bu programı aktarabildik. Çeşitlilik ve kapsayıcılık L’Oréal’in önemli değerlerinden bir tanesi ve şirketimiz herkesi birkaç adım ileri götürecek içerikleri hazırlıyor. Bunun dışında kendi bünyemizde iç eğitmenlerimiz var. Bu süreçte iç eğitmenlerimiz kendi içeriklerini on line vermek üzere çok hızlı değiştirdiler. Tamamen on line olarak bir “öğrenme haftası” yaptık.

- Öğrenme haftasında ne yaptınız?

Öğrenme haftası belirli konularda her gün sabahtan çalışma saatinin sonuna kadar aralıklarla eğitimlerin ve programların olması. İsteyen kayıt oluyor ve katılıyor. Bu çalışmayı da on line yaptık ve çok beğenildi.

- Şimdi onu soracaktım. “Uyum sağlamak” demeyeceğim çünkü dijital çalışma biçimi, pandemi öncesinde de sizin zaten kullandığınız bir yöntem. Ne yazık ki iş kolu müsait olduğu halde şu anda bile evden çalışamayan kurumlar var. Dijital iş yapış biçiminizin bu denli yaygınlaşması çalışanlar tarafından nasıl karşılandı?

Herkes çok hızlı geçiş yaptı Nurdan. Öncesinde “Teknik olarak alt yapı kaldıracak mı” “İnsanlar nasıl adapte olacaklar” diye biz de düşündük ama hiçbir problem olmadı. Bir yandan mevcut işler tıkır tıkır giderken, bir yandan bu tür imkanları sağladık. Bayağı hızlı geçirdik süreci. Tabii ki belki bir grup için daha zor oldu; örneğin çocuğu olanlar için sürekli evde olmak, çocuğu okula gönderememek daha zorlayıcı. Genç olup ailesiyle yaşayanlar için bütün gün evde olup jenerasyon çatışmasını yaşamak da kolay değil. Kalabalık ailede yaşayıp, kendine çalışma ortamı bulamayanlar da var. Zorlanılmadı mı; evet zorlanıldı ama tüm zorluklara rağmen hem iş, hem de kişisel ve profesyonel gelişim devam etti.