Çalışan Kadınla İlgili Veriler

Çalışan kadınla ilgili iş hayatı verileri üzücü. Ücret farkına mı üzülelim, yoksa erken yaşlarında iş yaşamına veda etmelerine mi?

Çalışan kadın

İş Yaşamında Kadın

Kadının iş yaşamında pek çok alanda erkek mevkidaşı ile aynı kefeye konmadığını, bu konuda hala kat edilmesi gereken çok yol olduğunu biliyoruz. Sadece ülkemizde değil, ülke bazında farklılık gösterse de dünya genelindeki durum da bunu gösteriyor.

Fizyolojisi gereği hamilelik, doğum ve lohusa dönemleri kadının önüne engel olarak konuyor. İşe alım sürecinde hamilelik hala birçok kurum tarafından sıkıntı olarak görülüyor. Hala bazı işverenler çocuk sahibi kadın istihdam etmek istemiyor.

Veriler Ortada

2 Ocak 2022 tarihli hurriyet.com.tr sitesinde Nuray Babacan ‘Kadınların Bitmez Çilesi’ başlıklı yazısında iş yaşamında kadınların durumunu verilerle ile açıklayan bir yazı yazdı. Yazıda TBMM’nin ilk kez kadın istihdamı başlıklı bir çalışmaya imza attığı belirtiliyor ve ‘Bu konuda kurulan alt komisyona gelen uzmanlar ve bunların aktardığı araştırmalar, bu alanda ciddi bir sorun yaşandığını ortaya koydu’ deniliyor. Yazıdan çarpıcı bulduğum bazı noktalar şöyle;

  • TÜİK verilerine göre, çocuksuz kadınla erkek arasındaki ücret farkı yüzde 11 iken, çocuğu olan kadınlar ile erkekler arasındaki ücret farkı yüzde 19’a yükseldi. Bu, Türkiye’de yapılmış ilk hesaplama. 
  • Kadın ve erkek istihdamı arasındaki uçurumun en fazla açıldığı yıllar, 30-39 yaş aralığı. Kadınların istihdamdan en fazla çekildiği yaş aralığı bu. Evlilik ve çocuk sahibi olma en önemli işten ayrılma nedeni. Geri dönüşler neredeyse sıfıra yakın.

Yazıda çalışma sürelerinden de bahsediliyor. Türkiye’de yasal çalışma süresi İş Kanunu’na göre 45 saat. Bu birçok OECD ülkesinden daha yüksek. Araştırmalar, çalışma süresinin azaltılmasının kârlılık ve verimlilik açısından daha faydalı olduğunu ortaya koyuyor. Kadın çalışanların erkeklerle eşit olduğu tek alan bu. Oysa biliyoruz ki haftada dört gün çalışma denendi ve başarılı oldu. Bu model tüm dünyada yavaş yavaş deneniyor. Hatta en son bir kurum daha haftada dört gün çalışma düzenine geçti.

Tablonun olumlu yönde değişmesi için tüm kurumların elinden geleni yapması dileğiyle.