Adayı Rakip Görmek

Savaş Bey departmanında yetkin, donanımlı adayları kendisine rakip olarak görüyor, kendisinden güçlü bir aday profilini ekibine almak istemiyordu.

Adayı rakip kabul etmek

Yeni Alınacak Kişiler

Kendi bölümüne alınacak iki yeni kişinin bir an önce işe başlayabilmesi için İnsan Kaynakları’na bir hayli baskı uygular olmuştu bölüm müdürü Savaş bey ‘Hadi, hadi’ diye. Zaten departmandaki işler bir hayli yoğundu, bu iş görüşmelerinin bir an önce olup bitip aradan çıkmasını istiyordu doğrusu.

Şirketin işe alım süreci tıpkı olması gerektiği gibiydi. İK uygun olabilecek aday başvurularını alıyor, ön eleme yapıyor, ilk görüşmelerden geçirip olabilecek adayları Savaş bey ile görüştürüyordu. Gelin görün ki sorun tam da burada başlıyordu; çünkü Savaş Bey İK’nın gönderdiği hiçbir adayı doğru dürüst beğenmiyor ve illa bir kulp buluyordu.

Sudan Bahaneler

Savaş Bey’in, gönderdikleri adayları ısrarla reddetmesine gerekçe isteyen İK, ‘armudun sapı’ ‘üzümün çöpü’ gibi sudan bahanelerle karşı karşıya kalıyordu. Gerçekten kuvvetli, donanımlı, yetkin adayları Savaş Bey’e yönlendiren İK, yöneticinin bu adayları ısrarla reddetmesine bir anlam veremiyordu doğrusu.

‘Peki o zaman sizin beğendiğiniz, olur dediğiniz adaylarınız varsa siz bize gönderin’ dedi İK sonunda. Sanki çoktandır bu teklifi bekler gibi Savaş Bey hemen kabul etti ve birkaç gün içinde beğendiği adayları İK’ya yönlendirdi.

Kendilerine yönlendirilen adaylarla görüşen İnsan Kaynakları hayretler içinde kalıyordu. Nerede kendi buldukları yetkin, donanımlı adaylar, nerede Savaş Bey’den gelen vasat, sıradan, ağzı var dili yok adaylar.

Sonunda İK anladı ki, Savaş bey departmanında yetkin, donanımlı adayları kendisine rakip olarak görüyor, kendisinden güçlü bir aday profilini departmanında istemiyor. Çünkü bu adaylar ileri dönemde kendisi için tehdit oluşturabilir, kendisini koltuğundan edebilirdi. Savaş Bey her dediğine ‘evet efendim’ diyecek birini arıyor, itiraz etme potansiyeli olan kişileri bölümünde istemiyordu.

İşe alım sürecini, mülakat yapmayı bilmeyen, üstüne üstlük bilmediğini bilmeyen müdürler var. Mülakatta adayın yüzüne doğrudan “sabahtan beri görüşmem var yorgunum” diyen yöneticiler var. Uzun uzadıya adayları bekleten ve umursamayan müdürler var. Oysa adaylar bekletilmemeli.

Yetkin bir adayı kendisine rakip gördüğü için işe almaması bir yönetici için öz güven ve öz değer eksikliği göstergesidir. Ne yazık ki bu durum  birçok firmada işe alım sorunu olarak hala devam ediyor.