Yargıtay’dan emsal niteliğinde karar geldi. Süt iznini kullanamayan kadınlara kullanılmayan süre için yüzde 50 zamlı ödeme yapılması zorunlu hale geldi.

Süt İzni ve Yasal Düzenleme
Türkiye’de çalışan annelerin haklarını ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Yargıtay konuyla ilgili emsal niteliğinde karar verdi. Süt iznini kullanamayan kadınlara kullanılmayan süre için yüzde 50 zamlı ödeme yapılması zorunlu hale geldi. SGK Başuzmanı İsa Karakaş’ın İstanbul Ticaret Gazetesi’nde paylaştığı bilgilere göre, bu karar yalnızca ücret boyutunu değil, aynı zamanda işverenlerin sorumluluklarını da artırıyor.
4857 sayılı İş Kanunu, bir yaşını doldurmamış çocuğu olan kadın çalışanlara günlük 1,5 saat süt izni hakkı tanıyor. Bu izin, çalışanın kendi belirlediği saatlerde kullanılabiliyor. Ancak izin hakkı toplu olarak kullanılamıyor ve çocuğun bir yaşını doldurmasıyla sona eriyor. Yargıtay kararıyla birlikte, işverenin bu hakkı engellemesi durumunda önemli yaptırımlar devreye girecek:
- Kullanılmayan süt izni için kadın çalışanlara yüzde 50 zamlı ücret ödenecek.
- 2025 yılından itibaren işverenler, süt iznini engelledikleri her çalışan için 21 bin 213 TL idari para cezası ödemek zorunda kalacak.
Bu düzenleme, hem emziren çalışanların haklarını güvence altına alıyor hem de işverenlerin bu konuda daha dikkatli olmasını sağlıyor.
Çalışan Annelerin Görünmez Sorunları
Yeni doğum yapıp iş başı yapmış annelerin süt biriktirmesi pek çok kadın için sıkıntılı bir durum olabiliyor. Kurum içinde yer olmadığı için şirket tuvaletlerinde süt biriktiren anneler hiç de az değil. Bu çarpıcı durum, kadın çalışanların görünmez sorunlarını gözler önüne seriyor. Yasal haklar tanınsa da uygulamada pek çok annenin iş yerinde uygun koşullara erişemediği biliniyor.
Yaptıklarıyla, çalışmalarıyla görünmez kadın sendromu yaşayan kadınlar, sorunları açısından da görünmez oluyor. Kadın çalışanların, özellikle annelik sürecinde karşılaştıkları zorluklar çoğu zaman iş yerinde görünmez kalıyor. Yargıtay kararı bu anlamda yalnızca maddi bir düzenleme değil; aynı zamanda farkındalık yaratan bir adım niteliğinde.
İşverenlerin Sorumlulukları Artıyor
İşverenler açısından yeni dönemde dikkat edilmesi gereken bazı kritik noktalar bulunuyor:
- Süt izni kullanımına engel olunmamalı. Bu hak yasayla tanındığı için işverenin keyfi kararlarıyla sınırlandırılamaz.
- İş yerlerinde süt izni kullanımı için uygun alanlar sağlanmalı. Tuvalet vb. alanlarda süt biriktirmek, iş sağlığı ve hijyen açısından çok da uygun değildir.
- Çeşitlilik eşitlik ve kapsayıcılık ilkesi benimsenmeli. Bu doğrultuda iş yerinde annelere yönelik özel düzenlemeler yapılmalı.
İşverenlerin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmemesi sadece idari para cezasına değil, marka itibarının zedelenmesine de yol açabilir.
Kadın Çalışan Haklarının Güçlenmesi
SGK Başuzmanı İsa Karakaş’ın aktardığı verilere göre, bu karar yalnızca süt izni değil, genel anlamda kadın çalışan hakları açısından da önemli bir kazanım. Karakaş, İstanbul Ticaret Gazetesi’nde yer alan yazısında bu kararın işverenler üzerinde caydırıcı bir etkisi olacağını belirtiyor.
Bu düzenlemenin iş hayatına yansımaları şu şekilde olabilir:
- Kadın çalışanların süt izni hakkını daha etkin kullanması, iş hayatına katılımlarını artırır.
- Annelerin haklarının görünür hale gelmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli bir farkındalık yaratır.
- İşverenler, cezai yaptırımlar nedeniyle daha kapsayıcı politikalar geliştirmek zorunda kalır.
Kadın Çalışanlar İçin Önemli Bir Adım
Yargıtay’ın verdiği bu karar, Türkiye’de çalışan annelerin yıllardır yaşadığı mağduriyetlere önemli bir yanıt niteliğinde. Karar, maddi yaptırımların yanı sıra, sosyal farkındalık boyutuyla da dikkat çekiyor. İşverenler için hem finansal hem de itibari riskler söz konusu olduğundan, bu hakların korunması ve geliştirilmesi artık kaçınılmaz bir gereklilik haline geldi.
Kadın çalışanların iş hayatında karşılaştığı zorlukların çözümü yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı değil. Kapsayıcı ve eşitlikçi bir çalışma ortamı sağlanması işverenlerin, toplumun ve devletin iş birliğini gerektirir. Bu karar, kadınların iş gücüne daha aktif ve güvenli bir şekilde katılmasına yönelik atılmış önemli bir adımdır.