Nasrettin Hoca’dan İş Hayatına Ders

Nasrettin Hoca

Türk mizahının kadim figürlerinden biri olan Nasrettin Hoca, verdiği mesajla İK çalışanlarına ve tüm yöneticilere de selam yolluyor.

Nasrettin Hoca’nın Hayatı

Nasrettin Hoca’nın hayatı ile ilgili bilgiler muallak. Hatta gerçekte yaşayıp yaşamadığı üzerine farklı görüşler öne sürülmektedir. Eskişehir valiliğinin sitesindeki bilgilere göre Sivrihisar’ın Hortu köyünde dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini din görevlisi olan babasından almıştır. Daha sonra Sivrihisar ve Konya Medreselerinde öğrenimine devam etmiştir. Akabinde ilim tahsilini tamamlamak üzere Akşehir’e gitmiştir. Burada Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Hacı İbrahim Veli gibi devrinin tanınmış bilgin ve arif kişilerinden dersler almıştır.

Öğrenimin tamamlamasının ardından bir süre Akşehir’de ikamet etmiş daha sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerinde hocalık, katiplik, müderrislik, kadılık ve mahkemelerde bilirkişilik yapmıştır. Hasılı kelam mizah üstadı olarak anılan Nasrettin Hoca, Türk-İslam kültürü filozoflarından büyük bir bilgedir.

Nasrettin Hoca’nın Fıkraları:

‘Güldürürken düşündüren’ ifadesiyle anılan ve halk arasında yaygın şekilde bilinen pek çok Nasrettin Hoca fıkrası vardır. Anlatıların her biri ders niteliğindedir. Haydi çok bilinenleri şöyle bir hatırlayalım:

  • Ya Tutarsa: Hocanın göle maya çaldığını gören kişinin ‘hiç göl maya tutar mı’ sorusu üzerine hocadan aldığı cevap; ‘ya tutarsa.’
  • Parayı Veren Düdüğü Çalar: Pazara giden Nasrettin Hoca düdük siparişi veren çocuklardan yalnızca para verene düdük alır. ‘Bize niye almadın’ serzenişinde bulunan diğer çocuklara ‘parayı veren düdüğü çalar’ cevabını verir.
  • Kazan Doğurdu: Koşusundan ödünç kazan alan hoca geriye iki kazan verip kazanın doğurduğunu söyler. Bir süre sonra tekrar kazan istediği komşusunun kazanını geri vermez. Komşusu gelir ve kazanını ister. Hoca kazanın öldüğünü söyler ve tabii komşusu inanmaz. Hoca ‘kazanın doğurduğuna inanıyorsun, öldüğüne neden inanmıyorsun’ der.
Nasrettin Hoca; Kazan Doğurdu
  • Sözümden Dönmem: Kaç yaşında olduğunu soran komşusuna hoca 40 yaşında olduğunu söyler. Komşu itiraz eder; ‘Ama hocam sen 10 sene önce de 40 yaşındaydın. Hoca da ‘İyi ya işte ben sözümden dönmem’ der.
  • Kim Daha Büyük: Hoca kendisine padişahın mı çiftçinin mi daha büyük olduğunu soranlara ‘çiftçi’ cevabını verir. Sonra da ekler: ‘Çiftçi buğday vermezse padişah acından ölür.’

Ve daha onlarca Nasrettin Hoca fıkrası, bu toprakların renkli kültürel zenginliğini oluşturur. Fıkralar adeta anlamlı mesaj hazinesidir. Bir fıkrada istediğimiz şey için çaba sarf etmenin önemine vurgu yapar ve ‘istiyoruz ama ne kadar istiyoruz’ diye sorgulatır kendimizi. Başka birinde bizim gerçeğimiz ve asıl gerçeklerin birbirinden ne kadar farklı olduğunu gösterir. Fıkraların mesajları derya misalidir.

İK Çalışanlarına ve Yöneticilere Ders

Nasrettin Hoca ve eşeği

En iyi işe alım yöntemi, işe alımın özenle yapılması gerektiği, işe alımda liyakatin önemi üzerine çokça konuşuldu. Nasrettin Hoca’nın da bu konuya bir minik fıkrayla katkısı var. Bir küçücük fıkrayla nasıl da güzel özetleyiveriyor liyakatin önemini. Bu fıkra tüm işe alım yapanlara gelsin.

Bir gün Nasrettin Hoca eşeğini hava alsın diye evinin damına çıkarmış. Bir müddet sonra eşeğin yeterince hava aldığını düşünüp aşağı indirmek istemiş. Lakin hayvan aşağıya inmemek için direnip durmuş. Hoca ne yapıp ettiyse eşeği bir türlü aşağı indirememiş. Sonunda pes eden hoca damdan aşağıya yalnız başına inmiş. Kendisine alan bulan eşek, başlamış damda hoplamaya, zıplamaya. Sonunda da çöken damla birlikte aşağıya düşüp ölmüş. Bu akıbeti gören hoca şu dersi çıkarmış:

“Demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem kendine hem bulunduğu yere zarar veriyor.”

Kaynak:
http://www.eskisehir.gov.tr/nasreddin-hoca