Kadınların Zihinsel Yükü Evlilikle Tırmanıyor

Evlendikten sonra kadınların zihinsel iş yükünün arttığı araştırmayla da ortaya kondu. Fiba Grubu ve Özyeğin Üniversitesi ortaklığında yürütülen “Yük Olmasın” araştırması çarpıcı veriler içeriyor.

Evlilikle zihinsel iş yükü artan kadın çalışan.

Kadınların Artan Yükü

Ev içi sorumluluklar ve zihinsel iş yükü kadınlar üzerinde hâlâ orantısız bir şekilde yoğunlaşıyor. Fiba Grubu ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen “Yük Olmasın” araştırması bu durumu açıkça ortaya koyuyor. gazeteoksijen.com sitesinde yer alan çalışmanın sonuçlarına göre kadınların zihinsel iş yükü evlendikten sonra yüzde 23 artıyor.

Araştırma, İstanbul, Ankara ve İzmir’den başlayarak Türkiye genelinde 11 şehirde, 2.104 beyaz yakalı çalışan ile yüz yüze yapılan görüşmelere dayanıyor. Bulgular, toplumsal cinsiyet rollerinin iş ve özel yaşamda nasıl bir eşitsizlik yarattığını sayılarla gösteriyor.

Zihinsel İş Yükü Günlük ve Görünmez

Zihinsel iş yükü, sadece evdeki fiziki işleri değil, günlük planlamadan hatırlatmalara kadar pek çok görünmez emeği kapsıyor. Kadınlar ev içinde çamaşır gününü planlıyor, temizlik malzemelerini takip ediyor, mutfak alışverişini organize ediyor. Bu süreçler sürekli ve günlük takip gerektiriyor. Erkekler ise daha çok fatura, vergi ya da araç sigortası gibi seyrek yapılan işlerde sorumluluk alıyor.

Araştırma verilerine göre:

  • Kadınların algıladığı bakım emeği erkeklerden 25 yüzde puan daha yüksek.
  • Zihinsel iş yükü algısı erkeklerden 15 yüzde puan daha fazla.
  • Erkekler ev içi sorumlulukların yalnızca üçte birini üstleniyor.
  • Kadınların yükü hiçbir yaş grubunda yüzde 55’in altına düşmüyor.

Cinsiyetler arasında en dengeli iş bölümü tatil planı yapmak. Ancak geri kalan tüm alanlarda kadınlar zihinsel iş yükünü taşımaya devam ediyor. “Duygusal emek iş yerinde de kadınların omzunda mı” yazısıyla da gündeme getirilen kadınların yükü bir hayli ağır. Görünmez emek yalnızca evde değil, ofiste de kadın çalışanların sırtında.

İş Hayatında Görünmeyen Bariyer: Ev İçi Yük

Araştırmaya göre beyaz yakalı kadınların yüzde 15’i evdeki iş yükü nedeniyle terfi tekliflerini reddediyor. Yüzde 31’i ise hayatının bir döneminde bakım emeği ve zihinsel yük nedeniyle işinden ayrılmış. Bu oranlar, kadınların kariyer gelişiminde görünmez bariyerlerin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Üstelik kadınların yüzde 41’i partnerlerinden destek istemiyor. Bunun en büyük nedeni düzenin değişmeyeceğine olan inanç ve tartışma çıkmasından duyulan kaygı. Bu da toplumsal cinsiyet rollerinin ne kadar içselleştirildiğini ortaya koyuyor.

Biliyoruz ki kadın çalışanlar kurum içinde oluşan baskıdan dolayı bazen yasal haklarını dahi kullanamıyor. Emziren çalışanlar bazen iş baskısı yüzünden yasal süt iznini bile kullanamıyor. Gerçi artık süt izni vermeyen işveren için Yargıtay kararı var. Ne mutlu ki artık böyle durumlarda işveren kullanılmayan süre için ceza ödeyecek. Bu karar önemli bir kazanım olsa da çalışanların yasal haklarını kullanamaması yapısal eşitsizliklerin derinliğini gösteriyor.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şart

Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece bireysel ve kurumsal yaşamları değil, ülkenin ekonomik kalkınmasını da etkiliyor. Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin’in de vurguladığı gibi, kadınların iş gücüne katılımı ve yönetim kademelerinde daha fazla yer alması Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahip.

Bu nedenle kamu, özel sektör ve sivil toplumun birlikte hareket etmesi şart. Çeşitlilik eşitlik ve kapsayıcılık politikalarının şiar edinilmediği bir iş dünyasında sürdürülebilir faaliyetlerde bulunmak mümkün görünmüyor. Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Ne Yapılabilir?

Araştırmanın ortaya koyduğu veriler, bireylerden kurumlara kadar herkesin sorumluluk alması gerektiğini gösteriyor. İşte bazı öneriler:

  1. Ev içi sorumlulukların adil paylaşımı: Eşler arasında iş bölümü şeffaf şekilde yapılmalı.
  2. İş yerinde esnek çalışma modelleri: Özellikle ebeveynlere yönelik destekleyici uygulamalar artmalı.
  3. Bakım desteği politikaları: Kreş ve bakım desteği gibi somut imkanlar sunulmalı.
  4. Farkındalık eğitimleri: Toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı eğitimler hem çalışanlara hem yöneticilere verilmelidir.
  5. Hukuki hakların etkin uygulanması: Süt izni gibi yasal hakların kullanılmasını engelleyen işverenlere karşı yaptırımlar uygulanmalı.

Evde kurulamamış bir eşitsizliğin üstüne iş yaşamında eşitlik inşa etmeye çalışmak, ancak bir hayal olur. Evdeki görünmez yükler mutlaka paylaşılmalı. Ev içi görünmez yüklerin adilce omuzlandığı günlerde iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığı temelli pek çok sorunun da azaldığına veya bittiğine şahit olmak hiç şaşırtıcı değil.