Beynin Gerçek Zirve Yaşı 50’lerin Sonları

Yeni bir araştırma, insan beyninin en yüksek performansını 55–60 yaş civarında sergilediğini ortaya koydu. Deneyimle güçlenen zeka, iş dünyasının en büyük avantajı olabilir.

Beyninin zirve yaşında olan bir çalışan

Olgunluk Üstünlüğü

Yeni bir araştırma insan beyninin genel işlevlerinin 55–60 yaş civarında doruğa ulaştığını gösteriyor. Sputnik Türkiye’nin aktardığı bulgulara göre akışkan zeka gençlikte öne çıkarken, kristalize zeka (yani bilgi ve tecrübe) yıllar içinde artıyor. Habere göre Intelligence dergisinde yayımlanan çalışmada geliştirilen “bilişsel-kişilik işlevsellik endeksi” (CPFI) verileriyle bu sonuca ulaşılmış.

Araştırma, hafıza ve işlem hızı gibi yeteneklerin gençlikte zirveye ulaşıp zamanla azaldığını söylüyor. Buna karşın bilgiye dayalı muhakeme ve mesleki içgörü yıllarla güçleniyor. Sorumluluk bilinci ve stres yönetimi orta yaşa kadar gelişiyor. Finansal okuryazarlık 60’ların sonlarında en yüksek seviyeye ulaşıyor. Bu veriler, “yaş”ı otomatik bir dezavantaj olarak görmek için hiçbir dayanak sunmuyor.

İşe alım ve terfide yaşı bir engel saymak artık bilimsel verilerle çelişiyor. İşverenler gençlikteki hız ve enerjiyi önemseyebilir. Ama karmaşık kararlar, müzakere gücü ve etik muhakeme çoğunlukla tecrübeyle gelir.

Haber, çalışmayı yöneten Batı Avustralya Üniversitesi’nden Dr. Gilles Gignac’in insan zihninin en yüksek performansını 50’lerin sonunda sergilediğini bildiriyor. 

Olgunluk İş Performansını Nasıl Destekler?

Çalışma verileri şu kazanımları gösteriyor:

  • Deneyim temelli muhakeme artıyor.
  • Görev bilinci ve güvenilirlik güçleniyor.
  • Batık maliyet yanılgısına kapılma azalıyor.

Bu bulgular, yöneticiler için net bir çağrı yapıyor. Terfi ve işe alım kararlarında yalnızca hız ve gençlik kriterlerine bağlı kalmak büyük yanılgı.

Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye İçin Acil Bir Uyarı

Türkiye’deki demografik gerçekler de bu dönüşümü doğruluyor. Ülkemizde artık her 10 kişiden biri 65 yaş üstü. Bu değişim, işgücünde deneyim havuzunun küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor. Üstelik "Yaş iş performansı üzerinde etkili mi” sorusunun cevabı da “hayır” olarak verilmişti.

Ayrıca piyasa araştırmaları, iş yaşamıyla ilgili farklı bulgular ortaya koyuyor. Michael Page’in araştırmasıyla biliyoruz ki 50 yaş üstü çalışanlar iş yeri ile daha uyumlu. Bu veri, deneyimin kurum içi adaptasyon ve ekip uyumunda güçlü bir avantaj sağladığını gösteriyor.

Atılabilecek Kurumsal Adımlar

Kurumsal adımlar şu şekilde olmalı:

  1. Yetkinlik bazlı değerlendirmeler dikkate alınmalı. Yaş değil, yetkinlik değerlendirilmeli.
  2. Mentorluk ve ters-mentorluk programları başlatılmalı. Deneyim ile yenilik harmanlanmalı.
  3. Terfi kriterleri genişletilmeli. Liderlik potansiyeli deneyim ile birlikte değerlendirilmeli.

Bu adımlar, hem kurumsal bilgi birikimini korur hem de nesiller arası verimliliği artırır.

Bilimsel bulgular bize olgunluğun, karmaşık problemlere karşı üstün bir araç seti sunduğunu söylüyor. Bu yüzden işe alım ve terfi süreçlerinde yaşa dayalı önyargılar artık savunulamaz. Kurumlar yaş ön yargısından uzak, daha akıllı ve kapsayıcı seçimlerle hem performansı hem bağlılığı artırabilir.