Karnenin Sol Tarafı

İlk okul itibarıyla karnenin sol tarafına yüksek notlar veriliyorsa, neden çalışanlar hala bu konularda eğitime ihtiyaç duyuyor?

Karne almış çocuk

Hangi Dersler Önemli?

Bugün karneler alınıyor. Okullu çocuklarımız dört gözle bekledikleri yarı yıl tatillerine kavuşuyor nihayet. 
Çocuklar tüm okul başarılarını veya başarısızlıklarını karnenin sağ tarafındaki notlara göre algılıyor. Üstelik karnenin sağ tarafına odaklanan yalnızca çocuk değil, anne babalar da bu tarafa bakarak yorumluyor çocuğun performansını.

Okullarımızın büyük çoğunluğunda mesaj nettir: önemli olan matematik, fen, türkçe, sosyal bilgilerdir. Karnenin sağ tarafında aynı grupta bulunan resim, beden eğitimi, müzik gibi branş derslerinden alınan notlar bile pek ilgi çekmez. Varsa yoksa matematik, türkçe, fen, sosyal. Yabancı dili de atlamamak gerek. Artık bir değil, iki yabancı dil bilmenin gerekliliğine inanıyor velilerin çoğu. “İki yabancı dil bilince tüm kapılar açılıyor mu” diye sormuyor hiç kimse. “Acaba ileride dil öğrenmek tarihe karışır mı” sorusu kaç kişinin aklına geliyor? Karnenin sol tarafındaki beceriler ise nasılsa en yüksekten değerlendirilmiştir, oraya bakmaya bile gerek yoktur.

Karnesinin sol tarafındaki kriterlerden zayıf not alıp bütünlemeye kalan veya sınıf tekrarı yapan çocuk duydunuz mu? Mesela velilerin çocukları hakkında şöyle konuştuklarını duydunuz mu: “Bizimki iletişim ve sosyal etkileşimden bütünlemeye kaldı” “Biz de takım çalışması ile ilgili ders aldırıyoruz bu yıl” Kulağa komik geliyor değil mi? Velev ki öğretmen sol taraftaki bir yetkinliğe düşük puan verdi, bu düşük notun ne öğrenci ne de ebeveyn nezdinde bir değeri yoktur zaten.

Biliyorum; lise ve üniversite giriş sınavlarında karnenin sol tarafından soru çıkmayacak ama iş yaşamında işe alım, terfi, kariyer planlama, performans değerlendirme gibi birçok alanda karnenin sol tarafı kritik önem taşır.

Eğitimler

Kurumların çalışanlarına verdikleri eğitimler de hep bu yöndedir. Gelin hep birlikte firmaların aldığı eğitim ve konu başlıklarına şöyle bir bakalım; “Etkili İletişim Kurma Becerileri” “Kişisel Farkındalık” “Kişisel Gelişim” “Koçluk Çalışmaları” “Kendini Gerçekleştirmek” “Kurum Kültürü” “Takım Olabilmek” “Problem Çözme Becerisi” “Zor İnsanlarla Başa Çıkabilme Becerisi” “Stres ve Öfke Yönetimi” “Zaman Yönetimi” “Çatışma Yönetimi”

Şimdi de hemen hemen tüm çocukların en yüksek notla değerlendirildiği karnenin sol tarafına bir bakalım;

  • Okul kültürüne uyum
  • Kendini tanıma
  • İletişim ve sosyal etkileşim
  • Ortak değerlere uyma
  • Çözüm odaklı olma
  • Takım çalışması ve sorumluluk
  • Verimli çalışma

İçerik olarak neredeyse bire bir örtüşüyor. Eğer çocuklarımız ilk okul sıralarından itibaren bu yetkinlikleri ve değerleri öğreniyor ve bu alanlarda en yüksek notlarla değerlendiriliyor ise, neden iş yaşamında hala bu konularda eğitime ihtiyaç duyuluyor?

Karnenin sol tarafı sadece iş yaşamı için değil, hayatın her alanında; özel, sosyal ve aile yaşamı için de çok önemli değil mi?

Katıldığım bir seminerinde Prof. Dr. Ziya Özel “Şu anda benim için okul = insanat bahçesi” demişti. Çok sarsıcı bir tanımlama.

Okullarımızda karnenin sağ tarafına verilen önem kadar, sol tarafındaki değer ve yetkinliklere, resime, müziğe, spor faaliyetlerine, çocuklarımızın kendi kapasitelerini geliştirmelerine, yaratıcılıklarına ve hayal kurmalarına yönelik çalışmalar yapıldığında, insanat bahçesinden okula doğru bir dönüşüm olacaktır sanırım.