Karanlıkta Yaşamak

Bin bir emek ve zorlukla mücadele edip okuyan görme engelli insanlar iş hayatında ne yapıyorlar? Yetkinlikleri doğrultusunda doğru işlere yerleşebiliyorlar mı? Dahası kaç görme engelli iş bulabiliyor?

Görme engelli

Karanlıkta Diyalog

Hiçbir şey görmüyorum, hiçbir şey. En ufak bir ışık kırıntısı bile yok, zifiri karanlığın içindeyim. Elimizde sopalarımız var sadece. Gerçi salona girerken “tehlike yok, kaybolma riski yok, ben hep yanınızdayım” gibi açıklamalar yaptı rehberimiz ama gel de rahatla.

Evet, tahmin ettiğiniz gibi Gayrettepe’deki "Karanlıkta Diyalog" tecrübemi yazıyorum. “Karanlıkta Diyalog” İstanbul’da mini bir sanal yaşam tecrübesi üzerine kurgulanmış. Deneyimlemenizi tavsiye ederim.

Ortalama 1 saatlik turumuz bir park gezisi ile başlıyor. Sonra hep birlikte tramvaya binme tecrübesi yaşıyoruz. Tramvaya binerken ve inerken rehberimiz elimizden tutuyor. Sesleri duyuyorum, el yordamıyla oturacağım yeri buluyorum. Rehberimizin bu zifiri karanlığın içinde bu kadar rahat hareket etmesine hayret ediyorum. Sonra sinemaya gidiyoruz sesli anlatımlı bir film dinliyoruz, anlatılanları zihin gözümle görmeye çalışıyorum. Film çıkışı vapura biniyoruz. İndi bindiler hep zor, her yerde basamak var. Geziyi bir kafeye girerek tamamlıyoruz. Görmeden alışveriş yapmanın zorluğunu yaşıyoruz.

Gezi boyunca sesler, dokunuşlarım ve elimdeki sopa gözlerim oluyor.

Tebrikler Turkcell

Genç rehberimiz üniversite mezunu olduğunu söylüyor. “Aferin sana çocuk” diyorum içimden. Gözleri görmeden okumanın zorluklarından konuşuyoruz çıkışta, o yine de her şeyin mümkün olduğunu, mesela gruptaki bir arkadaşının Boğaziçi’nde üçüncü sınıf öğrencisi olduğunu söylüyor. Diyecek söz bulamıyorum, “Hangimiz engelliyiz?” diye soruyorum kendi kendime.

Gerçek yaşamın burada deneyimlediğimizden kat kat zor olduğunu, çünkü sokakta yanlarında bir rehber olmadığını, tehlikelerin olduğunu anlatıyor. Karşılaştığımız görme engelli kişilerin işlerini kolaylaştırabilmemiz için neler yapabileceğimizi anlatıyor bize. İşlerini kolaylaştırmayı bırakın, bir çok zaman görmezden geldiğimiz bir dünyada her biri adeta birer başarı hikayesi.

Çıkışta elinde telefon görünce şaşırıyorum: “Görmeden telefonu nasıl kullanıyorsun?” diye soruyorum. Turkcell’in görme engelliler için uygulamasını gösteriyor, eli ekranın üstünde gezdikçe rakamları okuyan bir sistem. Bu uygulamanın görmeyen birinin hayatını nasıl kolaylaştırdığını görüyorum.

Elini taşın altına koyarak görme engellilerin dünyasına bir mum yakan Turkcell ne büyük iş yapmış; tebrikler, teşekkürler.

Gezinin sonlanmasıyla ışığa ve hayatın renklerine kavuşuyorum. Kafamın içinde bir sürü soru:

Bin bir emek ve zorlukla mücadele edip okuyan görme engelli insanlar iş hayatında ne yapıyorlar? Yetkinlikleri doğrultusunda doğru işlere yerleşebiliyorlar mı? Dahası kaç görme engelli iş bulabiliyor? 

Peki insanın gerçek karanlığı nerede? Gerçek kör kim?